1. Haberler
  2. Vatan
  3. Hocalı Katliamı: Kafkaslar’da İnsanlık Suçunun Kırmızı Hatları

Hocalı Katliamı: Kafkaslar’da İnsanlık Suçunun Kırmızı Hatları

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hocalı Katliamı: Kafkaslar’da İnsanlık Suçunun Kırmızı Hatları

Kırmızı Hat programında bu hafta, Hocalı Katliamı’nın 1992’deki dehşet verici detaylarını ve Kafkaslar’daki tarihsel Türk-Ermeni gerilimini ele alıyoruz. Osmanlı’nın son dönemlerinden ASALA saldırılarına, Sovyetler Birliği’nin çöküş sürecinden Dağlık Karabağ’daki etnik temizliğe kadar uzanan bu süreç, Türk halklarının yaşadığı dramı gözler önüne seriyor. Hocalı’da bir gecede 613 sivilin öldürüldüğü katliam, insanlık tarihine utanç sayfası olarak geçti. Ancak batılı ülkeler bu katliamı görmezden geliyor. Canlı tanıkların anlatımları, resmi raporlar ve gazetecilerin gözlemleriyle, Hocalı Katliamı’nın kırmızı hatlarını derinlemesine inceliyoruz.


Hocalı Katliamı: İnsanlık Tarihine Utanç Sayfası

Hocalı Katliamı, 25 Şubat 1992’yi 26 Şubat’a bağlayan gece, Ermeni güçleri ve 366. Rus Alayı tarafından gerçekleştirildi. Dağlık Karabağ’daki Hocalı kasabası, aylarca süren kuşatmanın ardından hedef alındı. Resmi raporlara göre, bir gecede 613 sivil öldürüldü; bunların 63’ü çocuk, 106’sı kadın, 70’i ise ihtiyardı. 487 kişi yaralandı, 1275 kişi rehin alındı ve 150 kişinin kaderi hala bilinmiyor. Ölülerin gözleri oyulmuş, organları kesilmiş, hamile kadınların karınları yarılmış, bazıları diri diri yakılmıştı. Fransız gazeteci Can Evjune, “Faşistlerin zulmünü işittim, ama Ermeniler onlardan da beter,” diyerek vahşeti aktardı. Ermeni gazeteci Davut Kehriyan ise, 10 yaşındaki bir kız çocuğunun cesetler arasında yakıldığını ve çığlıklarını duyduğunu yazdı.


Osmanlı’dan Hocalı’ya: Türk-Ermeni Geriliminin Tarihsel Kökenleri

Türk-Ermeni gerilimi, Osmanlı’nın son dönemlerine uzanıyor. 1910’larda Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Ermeni çeteleri, komşuları olan Türk sivillere saldırdı. Yüzlerce telgraf ve yabancı gözlemci raporlarına göre, on binlerce sivil Türk katledildi. 6 Mart 1915 tarihli bir belge, Kars ve Ardahan’da 30 bin Müslüman erkeğin öldürüldüğünü, kadın ve çocukların karlı dağlara sürüldüğünü bildiriyor. Ermeni çeteler, köylere saldırarak kadınlara sarkıntılık yaptı, teslim olmayanları öldürdü. Birinci Dünya Savaşı’nda Ruslarla iş birliği yapan Ermeniler, zorunlu göç sırasında yaşananları “sözde soykırım” olarak sunmaya çalışıyor. Bu nefret, 1973’te ASALA’nın 21 ülkede 40’tan fazla Türk diplomatı öldürmesiyle devam etti.


Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Dağlık Karabağ Krizi

1980’lerde Sovyetler Birliği’nin çatırdaması, Kafkaslar’da yeni bir gerilim dalgası başlattı. Mihail Gorbaçov’un glasnost ve perestroyka politikaları, uydular üzerindeki kontrolü zayıflattı. Azerbaycan’da bağımsızlık hareketleri güçlenirken, Sovyetler bunu engellemek için Ermenistan’ı devreye soktu. Şubat 1988’de Dağlık Karabağ’da Ermenistan bayrakları çekildi ve bölge yavaşça Ermeni kontrolüne geçti. 270 bin Azeri Türkü doğduğu topraklardan göçe zorlandı. İlerleyen yıllarda Azerbaycan topraklarının %20’si işgal edildi, 1 milyon Azeri mülteci durumuna düştü. Sovyetlerin Ermeni yanlısı tutumu, Azerbaycan’da infiale yol açtı.


20 Yanvar Katliamı: Bakü’de Kanlı Gece

Azerbaycan’daki bağımsızlık hareketleri, Sovyetleri alarma geçirdi. Aralık 1989’da Halk Cephesi’nin güçlenmesi üzerine, 19 Ocak 1990’da Bakü’de sıkı yönetim ilan edildi. Ancak halk direndi. 19 Ocak’ı 20 Ocak’a bağlayan gece, 35 bin askerden oluşan Alfa Birlikleri şehre girdi. “Kanlı Ocak” olarak anılan bu gecede, çoğunluğu sivil 600 kişi katledildi, binlercesi yaralandı. Kurbanlardan sadece 200’ünün kimliği tespit edilebildi; diğerleri isimsiz gömüldü. 20 Yanvar Katliamı, Azerbaycan’ın bağımsızlık ateşini güçlendirdi ve hürriyet yolunu açtı.


Hocalı’da Kuşatma ve Direniş: Son Nefese Kadar Mücadele

Hocalı, Kasım 1991’de Ermeni güçleri tarafından kuşatıldı. Tanıklar, “Ne çöreğimiz, ne ışığımız, ne gazımız, ne suyumuz vardı,” diyor. Her akşam ağır silahlarla ateş altında kalan kasaba, dört ay boyunca direndi. Hocalı’da sadece avtomat silahlar ve dört el bombası vardı; tanklara ve toplara karşı koyacak güçleri yoktu. “Son damla kanımıza kadar dövüşeceğiz,” kararlılığıyla mücadele eden halk, Şubat 1992 sonuna kadar direndi. Ancak 25 Şubat gecesi, Ermeni birlikleri ve 366. Rus Alayı kasabayı işgal etti. Kaçabilenler ormanlara sığındı, ancak dondurucu soğukta çoğu hayatını kaybetti.


Katliamın Vahşeti: İnsanlık Dışı İşkenceler

Hocalı’da katledilen sivillere insanlık dışı işkenceler yapıldı. Tanıklar, “Kulakları kesildi, gözleri oyuldu, hamile kadınların karınları yırtıldı,” diyor. Ölülerden organlar alındı, bazıları diri diri yakıldı. Çocuklar annelerinin gözü önünde öldürüldü. Ermeni grup Gaffan, cesetleri yakmakla görevlendirildi. 100 Azeri cesedi bir alana yığıldı ve ateşe verildi. Kaçış yollarında da ölümler sürdü; 16 km’lik mesafede, yalınayak ve hafif kıyafetlerle kaçanlar donarak hayatını kaybetti.


Dünya’nın Sessizliği: Hocalı Neden Soykırım Olarak Tanınmıyor?

Hocalı Katliamı, açık bir etnik temizlik olmasına rağmen batılı ülkeler tarafından soykırım olarak tanınmıyor. Katliamın failleri, Ermeni işgali altındaki Yukarı Karabağ’da serbestçe dolaşıyor. Video kayıtları, fotoğraflar ve canlı tanıklar olmasına rağmen, batı bu gerçeği görmezden geliyor. Azerbaycan Parlamentosu, Hocalı’nın soykırım olarak tanınması için çaba gösteriyor, ancak sonuç alınamıyor. “Dünyanın başka yerlerinde insanlık suçlarını cezalandıran batılı ülkeler, Hocalı’da kılını kıpırdatmıyor,” eleştirisi sıkça dile getiriliyor.


Ermeni Diasporasının Nefreti: Türk Düşmanlığı Üzerine Bir Kimlik

Ermeni diasporası, Türk düşmanlığı üzerine kimlik inşa ediyor. ABD ve Fransa gibi ülkelerde, Türkiye’yi “sözde soykırım” iddialarıyla sanık sandalyesine oturtmaya çalışıyor. “Artık biz bundan çok yorulduk, ama diaspora yorulmadı. Ya nemalanıyor ya da zevk alıyor,” yorumları yapılıyor. Türkiye, bu meselenin tarihçilere bırakılması gerektiğini savunuyor. Ancak diaspora, Kafkaslar’dan batıya kadar nefret politikalarını sürdürüyor.


Sonuç: Hocalı’nın Kırmızı Hatları ve Adalet Arayışı

Hocalı Katliamı, insanlık tarihine utanç olarak yazıldı. Osmanlı’dan günümüze uzanan Türk-Ermeni gerilimi, Kafkaslar’da etnik temizlik olarak kendini gösterdi. Sovyetler Birliği’nin Ermeni yanlısı politikaları, Azerbaycan’da milyonlarca insanın mülteci olmasına neden oldu. Hocalı’da bir gecede yaşanan vahşet, dünya tarafından görmezden gelinse de, Azerbaycan ve Türkiye’de her yıl anılıyor. Adalet arayışı devam ederken, Hocalı’nın kırmızı hatları, Kafkaslar’daki barışın önündeki en büyük engellerden biri olarak duruyor.


Anahtar Kelimeler

HocalıKatliamı, DağlıkKarabağ, TürkErmeniGerilimi, 20Yanvar, SovyetlerBirliği, ErmeniDiasporası, EtnikTemizlik, AzerbaycanDirenişi, RusDestegi, İnsanlıkSuçu

Hocalı Katliamı: Kafkaslar’da İnsanlık Suçunun Kırmızı Hatları
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Bizi Takip Edin