Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi’nde Ant İçme Gururu: Geleceğin Subay ve Astsubayları Göreve İlk Adımı Attı
Türkiye’nin iç güvenliğinin teminatı olan Jandarma ve Sahil Güvenlik Teşkilatları için kritik bir dönüm noktası daha geride bırakıldı. Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi bünyesinde eğitimlerini başarıyla tamamlayan Güvenlik Bilimleri Fakültesi ile Jandarma Astsubay Meslek Yüksekokulu öğrencileri, düzenlenen görkemli ant içme töreniyle meslek hayatlarına resmen adım attı. Devletin bekası, milletin huzuru ve vatanın bölünmez bütünlüğü için görev yapacak genç subay ve astsubay adayları, ettikleri yeminle şanlı üniformanın sorumluluğunu omuzlamaya hazır olduklarını tüm Türkiye’ye ilan etti.
Tören Alanında Duygusal Anlar
Tören, şanlı Türk bayrağının tören alanındaki yerini almasıyla başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, akademide eğitimlerini tamamlayan öğrenciler, devletin ve milletin huzurunda ant içti. Tören alanında hâkim olan disiplin, kararlılık ve yüksek moral, Jandarma ve Sahil Güvenlik Teşkilatlarının kurumsal gücünü bir kez daha gözler önüne serdi.
Genç subay ve astsubay adayları, barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada, her zaman ve her yerde milletine doğruluk ve muhabbetle hizmet edeceklerine, kanunlara ve amirlerine itaat edeceklerine, gerektiğinde vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda canlarını seve seve feda edeceklerine namusları üzerine yemin etti.
“Bu Üniforma Şeref ve Namustur”
Ant içen öğrenciler adına yapılan konuşmada, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi’nde alınan eğitimin yalnızca akademik ve fiziki bir süreç olmadığı, aynı zamanda ahlak, karakter ve liderlik inşası olduğu vurgulandı. Öğrenciler, taşıdıkları üniformanın şerefini ve sorumluluğunu her an hatırlayacaklarını, görevlerini namus bilerek yerine getireceklerini ifade etti.
Konuşmada, Türk tarihinin büyük liderlerinden ve kahramanlarından ilham alındığı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır” sözünün meslek hayatlarının temel düsturu olacağı özellikle vurgulandı. Genç subay ve astsubay adayları, milletin huzur ve güvenliği için yorulmadan, durmadan, azim ve kararlılıkla çalışacaklarını dile getirdi.
Akademinin Gücü Rakamlarla Ortaya Konuldu
Törende yapılan konuşmalarda, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi’nin kuruluşundan bu yana üstlendiği kritik rol detaylarıyla aktarıldı. Akademinin, özellikle 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu nitelikli, milli ve manevi değerleri güçlü subay ve astsubayları yetiştirme görevini başarıyla yerine getirdiği belirtildi.
Bugüne kadar on binlerce personelin mezun edildiği akademide, kolluk yönetimi, terörle mücadele, kamu düzeninin sağlanması ve afetlerde etkin görev alma konularında çağın gereklerine uygun bir eğitim modeli uygulandığı ifade edildi. Akademinin, bilimsel çalışmalar ve uygulamalı eğitimlerle teşkilatın gücünü her geçen gün artırdığı vurgulandı.
Afetlerde ve Kriz Anlarında Devletin Sahadaki Gücü
Konuşmalarda, son yıllarda yaşanan orman yangınları, sel ve doğal afetlerde jandarma teşkilatının ülkenin dört bir yanında gösterdiği fedakârlıklar hatırlatıldı. “Bu birlik yaşatır” anlayışıyla hareket eden teşkilat mensuplarının, yalnızca güvenlik değil, aynı zamanda insani yardım ve kriz yönetimi alanlarında da devletin sahadaki en güçlü unsurlarından biri olduğu belirtildi.
Genç subay ve astsubay adaylarına, meslek hayatlarında karşılaşacakları zorluklar karşısında yılmamaları, hukukun ve adaletin çizdiği sınırlar içinde kalarak görev yapmaları, milletin kendilerine emanet ettiği yetkinin bilinciyle hareket etmeleri yönünde önemli mesajlar verildi.
Ailelere Verilen Anlamlı Mesaj
Törende, akademi öğrencilerinin ailelerine de özel bir yer ayrıldı. Büyük fedakârlıklarla yetiştirilen evlatların artık devlete emanet edildiği vurgulanarak, “Evlatlarınız artık bizim evlatlarımızdır” mesajı paylaşıldı. Devletin, bu gençleri hem mesleki hem de insani açıdan en güçlü şekilde yetiştirmek için tüm imkânlarını seferber ettiği ifade edildi.
Jandarma ve Sahil Güvenlik: Devlet Geleneğinin Taşıyıcısı
Konuşmalarda sıkça vurgulanan bir diğer unsur ise Türk devlet geleneği oldu. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışının, jandarma ve sahil güvenlik teşkilatlarının temel felsefesi olduğu belirtilirken; adalet, merhamet, disiplin ve sorumluluk bilincinin bu mesleğin vazgeçilmez değerleri olduğu ifade edildi.
Genç personelin, suçluya değil suça düşman olan bir anlayışla görev yapması, insan haklarına saygılı, milli ve manevi değerlere bağlı bir kolluk gücü olarak hareket etmesi gerektiği vurgulandı.
Tören Geçişi ve Marşlarla Taçlanan Final
Tören, Jandarma Marşı’nın coşkuyla söylenmesi ve tören geçişiyle sona erdi. Disiplinli yürüyüşleri ve kararlı duruşlarıyla dikkat çeken genç subay ve astsubay adayları, tören alanını dolduran davetlilerden büyük alkış aldı. Şanlı Türk bayrağına selam verilmesiyle birlikte, tören resmi olarak tamamlandı.
Türkiye’nin Güvenli Geleceğine Güçlü Bir Katkı
Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi’nde düzenlenen bu ant içme töreni, yalnızca bir mezuniyet veya yemin töreni olmanın ötesinde, Türkiye’nin güvenli geleceğine yapılan güçlü bir yatırım olarak değerlendiriliyor. Göreve ilk adımlarını atan genç subay ve astsubaylar, taşıdıkları üniformanın bilinciyle, milletin huzuru ve devletin bekası için gece gündüz demeden görev yapmaya hazır olduklarını bir kez daha ortaya koydu.
Etiketler:
jandarma ve sahil güvenlik akademisi, ant içme töreni, jandarma subay adayları, jandarma astsubay adayları, güvenlik bilimleri fakültesi, jandarma meslek yüksekokulu, iç güvenlik, kamu düzeni, türk jandarma teşkilatı, sahil güvenlik, milli değerler, devlet geleneği, vatan hizmeti, kamu güvenliği, kolluk kuvvetleri
