1. Haberler
  2. Vatan
  3. Kara Fatma: Anadolu’nun Kadın Kahramanı

Kara Fatma: Anadolu’nun Kadın Kahramanı

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kara Fatma: Anadolu’nun Kadın Kahramanı

Anadolu’nun tarih sayfaları, kahramanlık destanlarıyla doludur. Savaşlar, mücadeleler ve zaferlerle örülü bu topraklar, nice isimsiz kahramanın öyküsüne ev sahipliği yapmıştır. Ancak bazı isimler vardır ki, tarih onları unutmaz ve dünya onların hikayesini okur. Bu kahramanlardan biri, namıdiğer Kara Fatma olarak bilinen Fatma Seher Erden’dir. Erzurum’un bağrından çıkan bu yiğit kadın, vatan sevgisiyle dolu bir yaşam sürmüş ve Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde unutulmaz izler bırakmıştır. İşte, Kara Fatma’nın destansı hayat hikayesi ve Anadolu’nun kurtuluş mücadelesindeki rolü.

Erzurum’da Doğuş: Mücadelenin İlk Yılları

Fatma Seher, 1888 yılında Erzurum’da dünyaya geldi. O yıllarda Erzurum, Osmanlı’nın en çetin mücadelelerine sahne oluyordu. Anadolu insanı, düşman karşısında adeta devleşiyor, sıradan hayatlar kahramanlık öykülerine dönüşüyordu. Fatma Seher, dinine, töresine ve milletine bağlı bir genç kız olarak büyüdü. Yiğit ruhu, daha o yıllarda kendini göstermeye başlamıştı. Evlilik çağı geldiğinde, Binbaşı Ahmet Bey ile dünya evine girdi. Bu evlilik, onun hayatındaki dönüm noktalarından biri oldu; çünkü vatan mücadelesi, artık onun da kaderiydi.

Cephede Bir Kadın: Kara Fatma’nın Doğuşu

Savaş, kapıyı çaldığında Fatma Seher’in eşi Binbaşı Ahmet Bey, Balkan Harbi için Edirne’ye görevlendirildi. Eşinden ayrı kalan Fatma, dayanamayıp cepheye, eşinin yanına gitti. Cephede sadece bir eş değil, bir mücadele neferi oldu. Yemek yaptı, yaralıların tedavisine yardım etti. Ancak asıl dönüşüm, Binbaşı Ahmet Bey’in Sarıkamış Cephesi’ne gönderilmesiyle başladı. Fatma Seher, eşinin peşinden cepheye koştu ve işte o an, Kara Fatma doğdu. Eşi Sarıkamış’ta şehit düştüğünde, Fatma Seher iki oğluyla köyüne dönmek zorunda kaldı. Ancak acısını yüreğine gömdü; çünkü mesele vatan, mesele memleketti.

Vatan İçin Karar: Milis Gücünün Kuruluşu

Memleket elden gidiyordu ve Kara Fatma bunu biliyordu. “Duramam, ben de gidiyorum,” diyerek vatanı kurtarma mücadelesine katılmaya karar verdi. “Kadın başıma ne yaparım?” demedi, aksine ailesinden birkaç kişiyle bir milis gücü oluşturdu. Erzurum ve çevresinde düşmana karşı durdu. En umulmadık anlarda, en kritik yerlerde ortaya çıktı. Kadınların ve çocukların zarar gördüğü her yerde, Kara Fatma ve ekibi oradaydı. Namı öyle yayıldı ki, düşman onun peşine düştü. Ancak o, durmadı; çünkü vatan sevgisi, her şeyden üstündü.

Büyük Kayıplar: Evlat Acısı ve Aile Kayıpları

Kara Fatma’nın hayatı, kahramanlıkla olduğu kadar acılarla da doluydu. Savaşta iki oğlunu kaybetti. Onun için evlat, vatan demekti; gelecek demekti. Yetmedi, ailesinden 23 kişiyi daha şehit verdi. Mahallesinde çocuklarını döven annelere sitem eder, “Biz bu vatanı onlar için kurtardık,” derdi. Anadolu’nun her yanı düşmanla çevrilmişken, millet canını dişine takarak dinine ve bayrağına sahip çıkıyordu. Kara Fatma, bu mücadelede sadece bir nefer değil, bir semboldü.

Kurtuluş Heyecanı: Mustafa Kemal Paşa ile Tanışma

Anadolu, köy köy, şehir şehir uyanıyordu. Kurtuluş Savaşı’nın heyecanı her yanı sarmıştı. Fatma Seher, bu direnişte daha büyük bir rol almak istiyordu. Mustafa Kemal Paşa’ya ulaşmak için Sivas Kongresi’nin yapılacağı haberini alır almaz, İstanbul’dan Sivas’a yürüyerek gitti. Paşa ile tanıştı ve görev aldı. Artık o, Üsteğmen Fatma Seher’di. 700 erkek ve 43 kadından oluşan bir müfreze kurdu ve İzmit’e doğru yola çıktı.

Cepheden Cepheye: Sakarya, Dumlupınar ve İnönü Savaşları

Üsteğmen Fatma Seher, Kurtuluş Savaşı’nın en kritik meydanlarında yer aldı. Sakarya, Dumlupınar ve İnönü savaşlarında cepheden cepheye koştu. Müfrezesiyle birlikte düşmana büyük kayıplar verdirdi. Bir keresinde esir düştü, ancak kurtulmasını bildi. Kara Fatma’nın kararlılığı, vatan aşkından geliyordu. Saçının renginden ya da teninden değil, gözlerindeki azimden belliydi. Öyle ki, onu erkek sananlar bile oldu. Kadın olduğu fark edilmesin diye saçlarını kısa keser, üniformasının altında bir kahraman taşırdı.

Cephanelik Yetenek: Dikişten Barut Yanıklarına

Fatma Seher, köyde nam salmış bir dikiş ustasıydı. Ancak cephede bu yeteneğini kaybetti. Parmakları, barut yanıklarından ve yaralardan neredeyse tutamaz hale geldi. Ama o, ne parmaklarını ne de canını düşündü. Onun için önemli olan, vatanın kurtuluşuydu. Anadolu, düşmanı şehir şehir, diyar diyar kovarken, Kara Fatma da bu zaferin bir parçasıydı.

Zafer ve Fedakarlık: İstiklal Madalyası ve Kızılay Bağışı

Savaş bitti, Anadolu kurtuldu. Kara Fatma’ya İstiklal Madalyası ve bir asker maaşı bağlandı. Ancak o, maaşı kabul etmedi; Kızılay’a bağışladı. “Esasen bütün emel ve arzum, yapmış olduğum hizmetten hiçbir menfaat beklemiyordum,” diyerek son vatan görevini yerine getirdiğini söyledi. Bu fedakarlık, onun karakterinin en güzel yansımasıydı.

Savaş Sonrası: Yalnızlık ve Zor Günler

Savaşın ardından Fatma Seher, İstanbul’a yerleşti. Ancak yalnızdı ve parasız kalmıştı. Bir süre Rus Manastırı’nda yaşamak zorunda kaldı. Bu durum, halkın kulağına gidince büyük bir tepki doğdu. “Kara Fatma’nın Ruslarla yaşamasına nasıl izin verilir?” diyerek infial yaratan halk, dönemin İstanbul Valisi Lütfü Kırdar’ın araya girmesiyle bu ayıbın sona ermesini sağladı. Fatma Seher, yeni evinde altı torunuyla yaşamına devam etti.

Son Yıllar: Hastalık ve Veda

1950’li yıllar, Kara Fatma için yorgunluk yıllarıydı. Hastalanan Fatma Seher, Darülaceze’ye kaldırıldı. Yıllar, sadece bedenini değil, kalbini de yormuştu. Eşine, çocuklarına, silah arkadaşlarına ve Rabb’ine kavuşma vakti gelmişti. 11 günlük tedavinin ardından, 3 Temmuz 1955’te kalp yetmezliği nedeniyle hayata veda etti. Naaşı, askeri törenle Kulaksız Mezarlığı’na defnedildi.

Trajik Son: Kaybolan Mezar ve Anıt

Kara Fatma’nın hikayesi, ölümünden sonra da yürek burkmaya devam etti. Mezarının yeri, kimsesizlikten, bakımsızlıktan ya da iş bilmezlikten kayboldu. Bulunduğu noktadan yol geçtiği söylendi. Bugün, onun adına bir anıt mezar yapılmış olsa da, aziz ruhunun huzur bulup bulmadığı bilinmez. Ancak Kara Fatma’nın mirası, Türk milletinin kalbinde yaşamaya devam ediyor.

Kara Fatma’nın Mirası: Bir Ulusun Kahramanı

Kara Fatma, sadece bir kadın değil, bir ulusun kahramanıdır. Onun vatan sevgisi, fedakarlığı ve cesareti, Anadolu’nun kurtuluş destanının en parlak sayfalarından biridir. Erzurum’dan Sivas’a, Sakarya’dan Dumlupınar’a uzanan mücadelesi, Türk kadınının gücünü ve kararlılığını tüm dünyaya göstermiştir. Bugün, onun adını yaşatmak, sadece bir mezar taşına değil, kalplerimize kazımakla mümkündür.


Anahtar Kelimeler: KaraFatma, FatmaSeher, AnadoluKahramanı, KurtuluşSavaşı, Erzurum, İstiklalMadalası, MilisGücü, SakaryaSavaşı, DumlupınarSavaşı, İnönüSavaşı, VatanSevgisi, KadınKahraman, MustafaKemalPaşa, SivasKongresi, KızılayBağışı

Kara Fatma: Anadolu’nun Kadın Kahramanı
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Bizi Takip Edin